SİTEME HOŞ GELDİNİZ ABDULLAH ALBAYRAM
   
 
  FAALİYETLERİM

GAZİANTEP GÜNEŞ GAZETESİ 27.07.2009-PAZARTESİ

http://www.gaziantepgunes.com

 

"Gazeteciler halkın avukatıdır"

 

 

 

27.07.2009 

 





 

Sayın,Bakanım

Sayın,Milletvekillerim

Sayın,valim

Sayın,belediye başkanlarım

Sayın, kaymakamım

Sayın,Siyasi Partilerimizin güzide temsilcileri,Misafir Dernek Başkan ve
yöneticileri,

Sayın;Medya mensupları sevgili misafirler ve aile üyelerim.

      Bu gün yıllarca özlemini çektiğimiz ve ilkini 29.04.2007 tarihinde
gerçekleştirdiğimiz Karakeçili Alibayramoğulları Kumru Dağı Şenliklerinin
II.sini
gerçekleştirmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu mutluluğumuza
ortak oldunuz sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Şenliğimize
hoş geldiniz.

     Dernekler belirli bir amacı gerçekleştirmek  için  kurulurlar.
Dernek ise Cemiyet, topluluk, derlemek sözcüklerinin karşılığıdır.

     Kimileri tuttuğu takımın derneğini ,kimisi aynı kuşu sevenler
derneğini,kimisi  aynı marka araç sahipleri derneğini,Kimisi ise
İçtiği içkiyi sevenler derneğini kurarak aidiyet duygusu ile kendisini
güçlü hissetmektedir.

      Bizim dernekçiliğimiz ise Ulu önder ATATÜRK’ÜN şu
sözlerinde saklıdır.
Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler
yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Eğer bir millet büyükse
kendisini tanımakla daha büyük olur.

      Geçmişini bilmeyen millet geleceğini de bilemez.
       Bizde bu nedenle ülkemizin birliğinin huzur ve düzeninin
sağlanmasında önce neslimize kendi tarihini ,kendi kültürünü
öğretme bilinci içerisinde dernekçiliğe başladık.
Bu bağlamda tarih öğrenmenin medeni ve çağdaş olmaya engel
olmadığını ,Milletimizi ayrıştırma yerine bütünleştireceği i
nancını taşıdık.Bu da vatan ve millet sevgisi olan her görüşten
insanların aynı amaç etrafında kenetlendiğini görme mutluluğunu
bize tattırdı.

      Bizim şenlik anlayışımız da dernekçilik anlayışımızdan
farklı değildir
.
Biz karpuz, kiraz, fıstık festivali yapmıyoruz.Biz ulusal kültürümüzü
özellikle
yok olma tehdidi altındaki binlerce yıllık Türk Kültürünü,Türk Dilini,
gelenek ve göreneğini yaşatmak için şenlik yapıyoruz.
İnşallah bizim şenliğimiz böylesi etkinliklerin başlangıç noktası olur.
Çünkü bir milleti bir ülkeyi silah zoru ile yok etmek neredeyse
imkansız hale geldi.

Ama en büyük savaşlar kültür cephesinde yapılmaktadır.
Bir milleti yok edecekseniz önce dilini,gelenek göreneğini,ulusal davranış
biçimlerini değiştirmekle işe başlamak gerekir.
Bu gün ülkemiz üzerinde oynanan oyunların hareket noktası burasıdır.
Çocuklarımızın oyunlarına,seyrettiği çizgi filmlerine,okuduğu hikaye
ve masallarına,televizyon dizilerine  
hatta hatta söylediği şarkılarına bakın benim ne kadar haklı olduğumu
göreceksiniz.Kendi kültürünüzden eser bulabilecek misiniz?
Bizler sen Ben kavgası yaparken ,El Türk Kültürünü yok edip
Üsküdar’ı geçmek üzere.

      Öncelikle bizleri kırmayarak buraya kadar gelen siz kıymetli
misafirlerimize
,

      Şenliğimize renk katmak için gelen sevgili sanatçı dostlarıma ,

      Şenliğimizin hazır hale getirilmesinde   desteğini esirgemeyen
Gaziantep Büyük Şehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediye
Başkanlarıma ve ekiplerine ,Gaziantep İl özel İdare müdürlüğüne ve
bağlı kuruluşu Köy Hizmetleri başkanlığına ,

      Şenliğin hazırlanmasında maddi,manevi ve bedeni emeğini
esirgemeyen aile ve dernek üyelerime sonsuz teşekkür ederim.

      26.Nisan.2009 tarihinde yapacağımız Karakeçili Alibayramoğulları
II.Kumru Dağı Şenliğinde buluşmak ümidi ile mutluluğunuz daim ;
neşeniz bol olsun.

                                                                                                                

                                           27.Nisan.2008                                                                                           

                                 Abdullah ALBAYRAM                                                                                                       

                                        Dernek Başkanı




27.NİSAN.2008 PAZAR GÜNÜ YAPILAN KARAKEÇİLİ ALİBAYRAMOĞULLARI
KUMRU DAĞI ŞENLİĞİ-SANATÇI MEHMET BAKIRAY'a PLAKETİNİ VERİRKEN





27.NİSAN.2008 PAZAR GÜNÜ KAYI-KARAKEÇİLİ ALİBAYRAMOĞULLARI
DERNEĞİMİZCE YAPILAN  "KARAKEÇİLİ ALİBAYRAMOĞULLARI KUMRU
DAĞI ŞENLİĞİ AÇIŞ KONUŞMAM 



         İnsanlar yaratılışı itibariyle yalınız olamamaktadır.Küçükte olsa
bir ailesi mutlaka olmaktadır.Her türlü sevincini ,üzüntüsünü paylaşacağı
bir ortama ihtiyacı vardır.
Ancak bu gün iletişimin ve teknolojinin insanları birbirine yaklaştırma
yerine uzaklaştırdığını söyleyebiliriz.Bu nedenle insanlar teknolojinin
yalnızlaştırma  yöntemine karşı yapay çözümler geliştirmeye başladılar.
Ancak insanlar stres ve depresyon denilen ruhsal hastalıkların pençesine
düştü.Günümüz insanı çok çalışıp az kazanmaktadır.Böylece
dinlenmeye ,ailesine ,dostlarına zaman ayıramamaktadır.Sosyal
Yaşam neredeyse yok olmaktadır.Bürokrasi karşısında yalınız ve
çaresiz kalmaktadır.Dernek ,Sendika ,Vakıf ve meslek odaları
gibi oluşumlar insanların kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerini
sağlamaktadır.  

         Kendinizi ne kadar güçlü hissederseniz edin çevrenizde
gücünüze güç katacak aileniz  olmazsa yinede bir yere kadar gelir
tıkanır ve zayıf düşersiniz.
Ancak şu bizim için mutluluk ki; kentimizde aile derneği kurmak
suretiyle bir ilki başardık. Çünkü benzer cemiyetlere ve  birlikteliklere
biz ön ayak olduk demem sanırım böbürlenme olmaz.1993 yılında
bu birliğin önemini gören lider büyüklerimiz; dernek çatısı altında
bu gücü birleştirmek için kolları sıvadılar.
Birçok destekleyenlerin yanında  birkısım yakın veya uzak aile
üyesi bu çalışmayı anlayamadı veya dudak kıvırarak küçümsedi.

     Peki neden?

      İşte işin bu  boyutu uzun süre anlaşılamadı.Dernek kurulmuş,
güç açığa çıkmış fakat insanlar ya karşı çıktılar yada iç çekişmelere
zemin hazırladılar.

     Nedeninin cevabını ABRAHAM  HAROLD MASLOW  adlı bir
sosyologdan öğrendim.

      Maslow’un İHTİYAÇLAR HİYARARŞİSİ diye bir kuramı var.
Bunu kısaca açıklayalım.

  Maslow’ un bu teorisi, iki temel varsayıma dayanır.
1.insan davranışları onun belirli gereksinmelerini gidermeye
yöneliktir.
2.İnsan gereksinimleri öncelik sırasına konabilir. Buna göre,alt
düzeydeki bir gereksinim belli ölçüde karşılanmadıkça birey,
bir üst düzeye, gereksinmeyi karşılamaya yönelmez.

   Maslow,güdüleri mertebeli bir yapı içinde görür ve insanların
alt basamaktaki gereksinmeleri giderilir giderilmez üst basamaktakileri
doyurmaya yöneleceğini kabul eder.Bu basamaklar şunlardır:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar:Yeme,içme,barınma vs.
2. Güvenlik ihtiyaçları: Kendini güven ve emniyet içinde ve t
ehlikeden uzak hissetmek.Evinin olması, Sosyal Güvencenin olması gibi.
3. Ait Olma ve Sevgi İhtiyaçları: Başkaları ile ilişki kurmak,kabul
edilmek ve bir yere ait olmak(Bir gruba,Millete,futbol takımına,
dernek üyeliği
,Sendika üyeliği vb.)
4. Değer ihtiyaçları: Prestij,başarı,yeterli olmak ve başkalarınca
benimsenip tanınmak
5. Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları : Kişinin amacını gerçekleştirmesi
ve potansiyelini ortaya çıkarması,kişisel tatmin,kişisel başarı,
bilimsel buluşlar,kitap yazmak

 

      Örnek 1:Çölde kaybolmuş bir insanı bu kavrama örnek olarak
vermek gerekirse ;

                    Bu insanın isteyeceği en öncelikli sudur.Susuzluktan
çatlamak üzere olan insana bir avuç altının faydası yoktur.Su ihtiyacı
görülen insanın ikincil olarak günlerdir açlığı aklına gelir
ve açlığı  önemli hale gelir.Bunlar Fizyolojik ihtiyaçlardır.
Açlığı yatışan insanın , sıcaktan kavrulduğu aklına gelir ve
gölgelenmek ister.Gölgeliği bulan insan tiryaki ise bir sigara
yakmak ister.Yılandan , çiyandan korunmak ister. İşte bu
güvenlik ihtiyacıdır. Bunlar sağlandığında başından geçen
ızdırabı anlatmak ister.
Dostluk kurma ihtiyacı duyar.Teselliye ihtiyacı vardır.Bu da
Ait Olma Sevgi İhtiyacı olan 3. aşamadır.Bunlar sağlandığında artık
varsa yetenekleri  ve becerilerini sergileyerek gurubu etkilemek ister.
Bu böylece devam eder gider.

         İşte yaşamda bu aşamaları gerçekleştiremeyen birisine üst
aşamadan sunum yaparsankabul görmesi mümkün değildir.
Evine ekmek götürecek parası olmayan bir insana hergün birkaç
gazete alıp okuması telkini hiçbir işe yaramaz. Hatta olumsuz tepki alınır.
Bizim ailemizde insanlar arasında öylesine sosyal farklılıklar vardır ki;
en üst aşamadan en alt aşama mertebesinde kadar her aşamada gurup
bulabilirsiniz. İşte dernekçilik ve sosyal faaliyetlerde bütünlüğü
sağlayamamızın yegane nedeni budur. Şu an burada bulunan
insanlar dernekçiliğin gerektirdiği aşamadadırlar.Ancak
bizler topluca kalkınmak birlikten kuvvet bulmak  istiyorsak,
her kademenin insanlarının ihtiyaçlarına göre
yaklaşmamız kaçınılmazdır.



Kıymetli misafirler,
Öncelikle bu ortamı hazırlayan Gaziantep teki çeşitli kültürleri bir araya
getiren Büyükşehir Belediye başkanımız Sayın Dr. Uğur Asım GÜZELBEY’e
ve ekibine sonsuz teşekkürlerimi ileterek sözlerime başlamak istiyorum.
Ayrıca bu festivale katılan tüm dernek mensuplarını saygıyla selamlıyorum.
Derneğimizin düzenlemiş olduğu etkinliğimize hoş geldiniz.
       Bizler Kayı Karakeçili Alibayramoğulları Derneği mensupları
 24 Oğuz Boyuna bağlı Kayı Boyu Karakeçili Aşiretinin Gaziantep’te
Pancarlı, Kumru Hamurkesen, Yığmatepe, Keçebaş ve Yoğuntaş
Köylerine yerleşik Alibayramoğulları ailesiyiz.
     Dernek olarak amacımız; üyelerimizin üretken, eğitimli, lider özellikleri
gelişmiş, ülkesine, Milletine bağlı yerelde Gaziantep’imizi dünya ölçeğinde
marka şehir ve yaşanır bir kent oluşturulmasında çaba sarf edebilen,
Ulusal bazda ülkemizi gelişmiş dünya milletleri ile yarışır hale gelmesinde
karınca kaderince de olsa çaba sarf eden bireyler oluşturmaktır.
    Bizler yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan  Gaziantepliyiz. Ancak
bu kente yerleşmiş, aşını işini bu şehirden temin eden ülkemin her ferdi
eğer ben Gaziantepliyim diyorsa bizimle aynı değerde olduğunun
bilinmesini isterim. Bu nedenle kentin yerlisi, köylüsü, dış illerden
göç edeni diye bir kavram bizim nezdimizde bir anlam ifade etmemektedir.
     Bilinmelidir ki yerleşilen yerin kendine has kültürü ve bir yaşam
biçimi mevcuttur.Yeni yerleşilen yerlere doğal olarak kendi kültürlerimizle
geliriz ancak ,zamanla uyum sağlamada gecikmeler olması durumunda
sorun yaşanacağı ve mutsuzluğun olacağı kaçınılmazdır.
      İşte bu nedenlerle insanların bir arada bulunduğu her yerde mutlu
yaşamak için herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi ve fedakarlık
göstermesi gerekir. Hoş görü herkese lazımdır. Sadece tek taraflı hoş görü
beklemek mutluluk için yeterli olamaz. Hatta yaşanır ortamların
oluşturulmasında sadece insanlara değil, tüm canlılara hoş görü
göstermek gereklidir.
Mutlu yaşam için kendimiz için ne istiyorsak, başkasının mutluluk
istekleriyle çakışacağı açıktır. Yani özgürlükler başkasının özgürlük
sınırında sona ermektedir. İşte bu sınırların bilinmeden ihlal edilmesi
sonrasında mutsuzluklar ve çatışmalar söz konusu olmaktadır.
Bu nedenle yerelde Gaziantep’imizi genelde ülkemizi yaşanır ve
mutlu kılmak için ilk kıvılcımın GAZİANTEP HEMŞEHRİ DERNEKLER
FESTİVALİ ile atılmasını diliyorum. Daha nice nice festival ve şenliklerde
buluşmak üzere, hepinizi derneğim ve ailem adına saygı ve sevgi ile
selamlıyorum.
Hepinize iyi eğlenceler diliyorum.
 
                                                             
             Abdullah ALBAYRAM
    Kayı-Karakeçili Alibayramoğulları
                  Derneği Başkanı


 

 
ABDULLAH ALBAYRAM -GÜNÜN SÖZÜ
 
Bir işi bilen YAPAR
Az bilen akıl VERİR
Bilmeyen ELEŞTİRİR
Yapamayan çamur ATAR
———————————-
Hırsız evini, puşt (Pez.)avradını kıskanırmış
Kaynak :H.Ö
..............................................
Başarılı İnsan Daima Çözümün Parçasıdır.
Başarısız İnsan Daima Sorunun Parçasıdır.

Başarılı İnsan Her zaman Bir Programı Vardır.
Başarısız İnsanın Her Zaman Bir Mazereti Vardır.

Başarılı İnsan Her Soruna Bir Çözüm Bulur
Başarısız İnsan Her Çözümde Bir Sorun Görür.

Başarılı İnsan En Olumsuz Durumda Bile Çıkış Noktası Görür.
Başarısız İnsan En Olumlu Durumda Bile Engeller Bulur.

Başarılı İnsan "Zor Olabilir Ama İmkansız Değil" Der.
Başarısız İnsan "Mümkün Olabilir Ama Çok Zor"Der.


Aynı Dili Konuşanlar Değil
Aynı Duyguları Paylaşanlar
Anlaşabilir- Mevlana
----------------------------------


Hiç Hata Yapmayan İnsan,
Hiç Bir İş Yapmayan İnsandır.
...Ve Hayattaki en büyük hata
Kendisini hatasız sanmaktır.
YUNUS EMRE
..............................................................

BAŞARILI İNSANLAR
YENİ BİR İŞE BAŞLARKEN
GEÇMİŞTEKİ OLUMLU YAŞANTILARINI;

BAŞARISIZ İNSANLAR İSE
YENİLGİLERİNİ DÜŞÜNÜRLER.
--------------------------------------------


BİR FIKRA
SOBA
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadırlar. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara birşeyler ikram etmek için odadan biraz ayrılır.
Hepsinin dikkati soba üzerine toplanır. Soba yerden 1 metre kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
KİMYACI:
Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş,böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.
FİZİKÇİ:
Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.
JEOLOG:
Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.
MATEMATİKÇİ:
Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş,böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.
ANTROPOLOG:
Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarıda olmasının nedininin sorarlar.
Adam Cevap Verir:
BORU YETMEDİ.

...................................................................

SEYİSTEN PROFESÖRE DERS
Profesör,konferans vermek üzere salona
girmiş.Salon,ön sırada oturan bir seyis
dışında bomboşmuş.Konuşup
konuşmama konusunda tereddüte
düşen profesör seyise sormuş.

Buradaki tek kişi sensin.Bu durumda,
acaba konferans vermekten vaz mı geçmeliyim?

-- Hocam ben basit bir insanım; bu konulardan
anlamam.Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp;bir tanesinin kaldığını görseydim, yinede onu beslerdim.

Bu görüşe hak veren profesör konferansa başlamış.
İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş. Sözlerini tamamladıktan sonra, tek dinleyicisine sormuş:

-Nasıl buldun?
-Hocam,size daha önce basit bir adam olduğumu
ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim.
Genede,eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların
kaçtığını görseydim,onu beslerdim,ama elimdeki
bütün yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım.
...............................................................

Hayat dediğin 1 çay.
İnsan ise sadece 1 şeker .
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın.
Oysa hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın!!!!

.................................................................

Çay sevmek gibidir,
Sevilmekse şeker,
Bizim gibi garipler,
Çayı şekersiz içer.
Eşref ÖNDER

................................
Bir edepsizle asla
tartışmaya girmeyin.
Seviyenize çıkamaz.
İnmek zorunda kalacağınız
seviyede de büyük
deneyim sahibidir.
KAYBEDERSİNİZ

Abdullah ALBAYRAM
..........................................


Adamı adam eder
ÇALIŞMAK.
İşin zor yanı çalışmaya
ALIŞMAK.

Abdullah ALBAYRAM
....................................

3 KURUŞLUK ADAMA,
5 KURUŞLUK DEĞER VERİRSEN
ARADAKİ 2 KURUŞA SENİ SATAR

Hazine ALBAYRAM


......................................................

BÜYÜK BEYİNLER FİKİRLERİ
ORTA BEYİNLER OLAYLARI
KÜÇÜK BEYİNLER İSE
KİŞİLERİ KONUŞUR

.............................................

BİR SORUN GETİREN,
SORUNLA BİRLİKTE BİR
ÖNERİ GETİRMİYORSA;
KENDİSİDE SORUNUN BİR
PARÇASIDIR.

ABDULLAH ALBAYRAM

...............................................

KARANLIĞA SÖVECEĞİNE
KALK BİR MUM YAK.

KONFUCYUS
................................................

ÖYLE HOROZLAR VARDIR Kİ
ÖTTÜKLERİ İÇİN GÜNEŞİN
DOĞDUĞUNU SANIRLAR.

H.DUNANT

BEN SÖYLEDİM
SÖYLEDİM(Duydu anlamına gelmez)
DUYDU (Doğru anladı anlamına gelmez)
ANLADI (Hak verdi anlamına gelmez)
HAK VERDİ (İnandı anlamına gelmez)
İNANDI(Uyguladı anlamına gelmez)
UYGULADI(Sürdürecek anlamına gelmez)
ABDULLAH ALBAYRAM
 
 
GAZİANTEP DAYI AHMET AĞA İLKOKULU MÜDÜRÜ ------- KAYI-KARAKEÇİLİ ALİBAYRAMOĞULLARI DERNEĞİ ESKİ BAŞKANI Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol